Nurdan Haber

Küre-i arzın kürevî olduğuna dair âyet hangi surededir?

Küre-i arzın kürevî olduğuna dair âyet hangi surededir?
15 Ocak 2018 - 3:15

On Dördüncü Şuâ (23. Bölüm)

Ankara’nın altı makamatına ve Afyon Ağır Ceza Mahkemesine verilen müdafaanın itirazname tetimmesi ve lâhikasıdır

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

وَ ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ وَالْمَسْكَنَةُ
Âyet-i Celilesinin Bir Nüktesi

Aziz Nur kumandanı ve Kur’an’ın hâdimi kardeşim Re’fet Bey!

Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünya-perestlikte ifrat ettikleri için her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstahak olmuşlar. Fakat bu Filistin meselesinde, hubb-u hayat ve dünya-perestlik hissi değil belki enbiya-i Benî-İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından çabuk tokat yemiyorlar. Yoksa koca Arabistan’da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete girecekti.

Said Nursî

***

Sual: Küre-i arzın kürevî olduğuna dair bir âyet var mı ve hangi surededir? Müstevî veya kürevî olduğunda tereddüdüm vardır. Her hükûmetin bulunduğu arazi deniz ortasındadır. Bu denizlerin etrafını muhafazakâr neler var? Lütfen beyanını rica eder, ellerinizden öperim.

Emirdağlı Ali Hoca

Risale-i Nur bu çeşit mesaili halletmiş. Küreviyet-i arz ulema-i İslâm’ca kabul edilmiş, dine muhalefeti yok. Âyetteki satıh demesi, kürevî olmadığına delâlet etmiyor. Müçtehidlerce “istikbal-i kıble” namazda şart olması ve şart ise bütün erkânda bulunması sırrıyla, secde ve rükûda istikbal-i kıble lâzım geliyor. Bu ise yerin, zeminin küreviyeti ile ve şer’an kıble Kâbe-i Mükerreme’nin üstü tâ arşa kadar ve altı ferşe kadar bir amud-u nurani olması, küreviyetle istikbal erkânda bulunabilir.

Said Nursî

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

Mübarek ramazan-ı şerifinizi bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak bu ramazan-ı şerifin Leyle-i Kadrini umumunuza bin aydan hayırlı eylesin, âmin! Ve seksen sene bir ömr-ü makbul hükmünde hakkınızda kabul eylesin, âmin!

Sâniyen: Bayrama kadar burada kalmamızın bizlere çok faydası ve hayrı olduğuna kanaatim var. Şimdi tahliye olsaydık, bu Medrese-i Yusufiyedeki hayırlardan mahrum kaldığımız gibi sırf uhrevî olan ramazan-ı şerifi; dünya meşgaleleriyle huzur-u manevîmizi haleldar edecekti. اَلْخَيْرُ فٖى مَا اخْتَارَهُ اللّٰهُ sırrıyla inşâallah bunda da hayırlı büyük sevinçler olacak.

Mahkemede siz de anladınız ki hattâ kanunlarıyla da hiçbir cihetle bizi mahkûm edemediklerinden ehemmiyetsiz, sinek kanadı kadar kanunla teması olmayan cüz’î mektupların cüz’î hususiyatı gibi cüz’î şeyleri medar-ı bahis edip büyük ve küllî mesail-i Nuriyeye ilişmeye çare bulamadılar.

Hem gayet küllî ve geniş Nur talebeleri ve Risale-i Nur’un bedeline yalnız şahsımı çürütmek ve ehemmiyetten ıskat etmek bizim için büyük bir maslahattır ki Risale-i Nur ve talebelerine kader-i İlahî iliştirmiyor. Yalnız benim şahsımla meşgul eder. Ben de size ve bütün dostlarıma beyan ediyorum ki:

Bütün ruh u canımla hattâ nefs-i emmaremle beraber Risale-i Nur’un ve sizlerin selâmetine, şahsıma gelen bütün zahmetleri manevî sevinç ve memnuniyetle kabul ediyorum. Cennet ucuz olmadığı gibi cehennem de lüzumsuz değil. Dünya ve zahmetleri fâni ve çabuk geçici olduğu gibi bize gizli düşmanlarımızdan gelen zulüm de mahkeme-i kübrada ve kısmen de dünyada yüz derece ziyade intikamımız alınacağından, hiddet yerinde onlara teessüf ediyoruz.

Madem hakikat budur. Telaşsız ve ihtiyat içinde kemal-i sabır ve şükürle, hakkımızda cereyan eden kaza ve kader-i İlahî ve bizi himaye eden inayet-i İlahiyeye karşı teslim ve tevekkülle ve buradaki kardeşlerimizle de hâlisane ve tesellikârane ve samimane ve mütesanidane hakiki bir ülfet ve muhabbet ve sohbetle ramazan-ı şerifte hayrı birden bine çıkan evradlarımızla meşgul olup ilmî derslerimizle bu cüz’î, geçici sıkıntılara ehemmiyet vermemeye çalışmak büyük bir bahtiyarlıktır. Ve Nur’un pek ehemmiyetli bu imtihanındaki tesirli dersleri ve muarızlara kendini okutturması, ehemmiyetli bir fütuhat-ı Nuriyedir.

Hâşiye: Bazı kardeşlerimizin lüzumsuz talebeliğini inkâr, hususan (…) eskide ehemmiyetli kendi hizmet-i Nuriyelerini lüzumsuz setretmeleri gerçi çirkin fakat onların sâbık hizmetleri için affedip gücenmemeliyiz.

Said Nursî

***

Kaynak: Hizmet Vakfı

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )