Nurdan Haber

Rehberimiz

Rehberimiz
20 Haziran 2016 - 12:41

Nurdanhaber-Haber Merkezi

 

Hayat  devam ettiği müddetçe  insanın vazîfeleri ölünceye kadar kesintiye uğramadan sürecektir. Gelecek günlerin uzaklığı bizi şaşırtmamalı; usanca kaptırmamalı… Bütün geleceklerin yakın olduğu gerçeğini gözden ırak tutmamalı! İnsan, bazı duyguların yanıltması ile zaman ve mesafeler hakkında isâbetli olmayabilmektedir. Hakîkatler, tahminlerimizden daha değişik çıkabilmektedir. Ölçüye başvurmak insanı hatâdan koruyacaktır. Bizim için, en önemli ölçü ise maddî ve mânevî hayâtımıza yön veren büyük insan, Hz. Muhammed (SAS)’ın bize tavsiyeleridir. O’nun yaşayışı bizim için en şaşırtmaz rehberdir. O’nun sözleri, en îtimat edilecek düsturlardır. O’nun davranışı ve kabul ettiği davranışlar, en emniyetli ve insanlığa yakışan hallerdir.

Zaman zaman, olaylar karşısında ümitsizliğe düştüğümüz olur. Asr-ı Saâdeti, O kerîm zâtın yaşadığı mutlu zamanları hâtırlamakla ümitsizliği yeneriz. Kederli anlarımızda, O’nun bize öğrettiği gibi davranarak, üzüntünün rûhumuzda onulmaz yaralar açmasını önleriz. Dünyâ nîmetlerinin bolca lütfedildiği vakitlerde, O’nun hayâtını hâtırlar, şımarıklık ve küfrân-ı nîmet tehlikesinden kurtuluruz. Ömrümüzün insanca geçmesi, zayıf omzumuza yüklenen sorumlulukların bizi çökertmemesi için her hâlimizde, her ânımızda O’nun yaşayışını örnek alarak, müsterih yaşarız.

Yaşamak, dünyâ ve âhiret dengesini kurma san’atıdır. Cenâb-ı Hak, insanı maddî ve mânevî unsurlarla bezeyerek yaratmıştır. Madde, mânânın zararına geliştikçe, insanlığın hayvanlığa meylettiği görülür. Hayvanın hayvanlığı bir derece mâsumdur. Çünkü o, şuursuzdur; zarar ve faydayı bilememektedir. Çevresine verdiği ziyandan dolayı sorumlu tutulamaz. Ancak, insanın hayvanlaşması kadar dehşetli bir başka durumun varlığı düşünülemez. İşte târih baştan başa, hayvanî hislerinin esîri olan şahısların, insanlık âlemine verdiği büyük zararlarla doludur. Bunlar, beşeriyetin yüz karasıdır. Ebediyen kötü anılmayı hak etmişlerdir.

Bunlara mukabil, beşeriyetin iftihar vesîlesi ve yüz akı olan mâneviyât erleri, maddeye yalnızca gerektiği kadar önem veren, rûh ve kalbin sesini dinleyen kişiler arasından çıkmıştır. Onlar, insanlığın asıl gàyesi olan hedefe yönelmişlerdir. Bu hedef, Hâlik-ı Zülcelâl’in rızâsına erişmektir. Âlemlerin Rabbi olan yaratıcımızın, beşeriyeti yaratışındaki maksatlara uygun hareket etmektir. Bu konuda, O’nun rızâsını ve sevgisini kazanan en büyük insana benzemeye çalışmaktan daha kolay bir yol var mıdır? Bu yol hem kolay, hem tehlikesizdir. Başka tarzlarda yollar bulmaya çalışmak için  bir ömür yetmez! Bulabildiğimiz yolların emniyeti ve isâbetliliği ise tartışılır. Koca bir hayâtın netîcesinde eli boş ve şaşkın kalıvermek tehlikesi de cabası…

Beşer târihinde hiç kimse doğrulukta, samîmiyette, inandığı ve emrettiğini kendi nefsinde uygulamakta, başarıya ulaştıktan sonra çizgisinde sâbit kalmakta, düşmanlarının dahî takdirini kazanmakta rehberimiz Hz. Muhammed (ASM) kadar haklı bir şöhret kazanmamıştır. O, bütün söylenen ve yazılanlardan daha ileridedir. O’nu insanlar ve diğer şuurlu varlıklar değil; bizzat Cenâb-ı Allah övmüştür. İnsanlığın şerefi ve en büyük örneği O’dur!

İstikbâlde, O’nu rehber edenler ebedî bir mutluluğa erişecektir. Buna olan îmânımız, yalnızca bir inançtan ibâret değildir. Bunu, O’nun yaşadığı mes’ut zamanı ve gönüllere rehberlik ettiği 1400 yıllık süreyi basîretimizle görerek, iz’ânımızla söylüyoruz!

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )