Nurdan Haber

Risale-i Nur’daki Münafıklar bahsinin Günümüz Hadiseleriyle Alakası-3

Risale-i Nur’daki Münafıklar bahsinin Günümüz Hadiseleriyle Alakası-3
31 Temmuz 2016 - 11:35

Nurdanhaber-Haber Merkezi

SUAL ﺍَﻣَﻨَّﺎ ya müşabih olan  ﻭَﻣَﺎ ﺍَﻣَﻨُﻮﺍ ye tercihen  ﻭَﻣَﺎ ﻫُﻢْ ﺑِﻤُﺆْﻣِﻨِﻴﻦَ cümle-i ismiye ile denilmesinde ne hikmet vardır?
CEVAP:
1- Her iki  ﺍَﻣَﻨَّﺎ arasında görünen zahirî tenakuzdan içtinab etmek içindir.
   2-  ﺍَﻣَﻨَّﺎ ihbar değildir, inşadır. İnşa, nefiy ile tekzip edilemediğinden  ﻭَﻣَﺎ ﺍَﻣَﻨُﻮﺍ denilmemiştir.
  3-  ﺍَﻣَﻨَّﺎcümlesinden zımnen istifade edilen  ﻧَﺤْﻦُ ﻣُﺆْﻣِﻨُﻮﻥَ cümlesine nefiy ve tekzibi ircâ için  ﻭَﻣَﺎ ﻫُﻢْ ﺑِﻤُﺆْﻣِﻨِﻴﻦَ denilmiştir.

 4- Onların adem-i imanlarının devamına delâlet etmek için cümle-i ismiye ihtiyar edilmiştir.
SUAL: Nefyi ifade eden  ﻣَﺎ cümlenin evvelinde bulunduğu halde, cümleden istifade edilen devamı nefyetmeye delâlet etmediğinde hikmet nedir?
CEVAP: Nefiy, kesif bir harfin medlûlüdür. Devam ise, cümle-i ismiyenin heyet-i hafifesinden istifade edilen bir manadır. Binaenaleyh kesif kesife, yani nefiy imana daha karibdir.
SUAL:  ﻭَﻣَﺎ ﻫُﻢْ ﺑِﻤُﺆْﻣِﻨِﻴﻦَ deki haber üzerine harf-i cer olan  ﺏ nin duhûlü neye işarettir?
CEVAP: Onların zahiren imanları varsa da, hakikatte imana ehil ve lâyık insanlar olup, mü’minîn sınıfından addedilmediklerine delâlet için  ﻣَﺎnın haberi üzerine  dâhil olmuştur.
                                                                             ***   

ﻳُﺨَﺎﺩِﻋُﻮﻥَ ﺍﻟﻠَّﻪَ ﻭَﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻣَﻨُﻮﺍ ﻭَﻣَﺎﻳَﺨْﺪَﻋُﻮﻥَ ﺍِﻟﺎَٓ ﺍَﻧْﻔُﺴَﻬُﻢْ ﻭَﻣَﺎ ﻳَﺸْﻌُﺮُﻭﻥَ ٭

ﻓِﻰ ﻗُﻠُﻮﺑِﻬِﻢْ ﻣَﺮَﺽٌ ﻓَﺰَﺍﺩَﻫُﻢُ ﺍﻟﻠَّﻪُ ﻣَﺮَﺿًﺎ ﻭَﻟَﻬُﻢْ ﻋَﺬَﺍﺏٌ ﺍَﻟِﻴﻢٌ ﺑِﻤَﺎ ﻛَﺎﻧُﻮﺍ ﻳَﻜْﺬِﺑُﻮﻥَ

Bu âyet bütün cümleleriyle nifaka hücum ederek münafıkları tevbih, takbih, tehdit, ta’cib etmekle evvelce  ﺍَﻣَﻨَّﺎ dedikleri kavli, ne maksada ve ne illete binaen söylediklerini ve nifakın en birinci cinayeti olan huda’ ve hilelerini beyan etmektedir.
Evvelen nifakın birinci cinayeti olan huda’a ait  ﻳُﺨَﺎﺩِﻋُﻮﻥَ den  ﻳَﻜْﺬِﺑُﻮﻥَ ye kadar yedi cümleye terettüp eden müteselsil neticeleri nazara almak lâzımdır:
1- Allah’ı kandırmak gibi muhal bir şeyin talebinde bulunduklarına tahmik edilmişlerdir.
2- Menfaat niyetiyle kendilerine zarar dokundurmak için tesfih edilmişlerdir.
3- Menfaati mazarrattan tefrik edemedikleri için, techil edilmişlerdir.
4- Tıynetleri pis, sıhhatlerinin madeni hasta, hayat menbaları ölmüş ve saire gibi rezaletleriyle terzil edilmişlerdir.
5- Şifanın talebiyle marazlarını tezyid ettiklerine tezlil edilmişlerdir.
6- Elemden maada bir şeyi intac etmeyen koyu bir azap ile tehdit edilmişlerdir.
7- İnsanlarca alâmetlerin en çirkini olan kizb ile teşhir edilmişlerdir.
Sonra bu yedi cümlenin arasındaki intizam, irtibatın şöyle bir tasvir ile dinlenmesi lâzımdır: Bir şahıs bir şahsı, nasihatle fena bir şeyden men’ etmek üzere şöyle tevcih-i kelâmda bulunur:
“Yâ hâzâ! Aklın varsa şu yapmak istediğin şey muhaldir.
Hem nefsine zarardır.
İyi-kötüyü tefrik edecek bir hissin yok mudur?
Anlaşılan hakikati hurafe, tatlıyı acı gösteren seciyende bir hastalık vardır.
Tabiî o hastalıktan kurtulup şifayâb olmak istiyorsun. Fakat senin bu halin o hastalığı izale değil, tezyid ediyor. Eğer bu halin ile bir lezzet, bir zevk istersen en şedit bir elemi intac eden bir azap eline geçer. En-nihaye eğer sarhoşluğundan ayılıp, kötü halinden vazgeçmediğin takdirde, fesadın başkalara geçmemek üzere, hortumun üstüne bir damganın vurulmasıyla, seni teşhir ve ilan etmek lâzımdır.”
Kezalik Cenab-ı Hak, münafıkları nifaktan zecir ve men’ için kötü hallerini şöylece nakletmekle yüzlerine vuruyor.
ﻳُﺨَﺎﺩِﻋُﻮﻥَ ﺍﻟﻠَّﻪَ Yani hile ile Allah’ı kandırmak istiyorlar. Zira Resul-i Ekrem (asm) Allah’ın elçisidir. Ona yapılan hile, Allah’a râcidir. Allah’a yapılan hile ise muhaldir. Muhali talep etmek hamakattır. Böyle hayvancasına hamakat, taaccübü mûcibdir.
ﻭَﻣَﺎ ﻳَﺨْﺪَﻋُﻮﻥَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍَﻧْﻔُﺴَﻬُﻢْ Yani onlar ancak nefislerine hile yapıyorlar, zira fiillerinde nef’ değil zarar vardır. Bu zarar da nefislerine râcidir. Nefislerine zarar veren, ancak süfeha takımıdır.
ﻭَﻣَﺎ ﻳَﺸْﻌُﺮُﻭﻥَ Yani nef’ u zararı tefrik edecek bir hisse mâlik değillerdir. Bu ise cehaletin en alçak ve en aşağı bir derekesine düştüklerine işarettir.
ﻓِﻰ ﻗُﻠُﻮﺑِﻬِﻢْ ﻣَﺮَﺽٌ Yani nifak ve hasedden kalplerinde, ruhlarında öyle bir maraz vardır ki hakkı bâtıl, hakikati hurafe telakki etmeye sebeptir. Zaten fâsid bir kalpten, bozuk bir ruhtan böyle rezaletlerin çıkması tabiîdir.     ﻓَﺰَﺍﺩَﻫُﻢُ ﺍﻟﻠَّﻪُ ﻣَﺮَﺿًﺎ Yani eğer onlar yaptıkları fenalıkla gayz ve hasedlerini izale için bir deva, bir ilaç talebinde iseler; o zannettikleri
İşarat-ül İ’caz[Y] – 91

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )