Nurdan Haber

Münafıklar ile Ateş Yakanların Müşterek Dört Sıfatı?

Münafıklar ile Ateş Yakanların Müşterek Dört Sıfatı?
31 Ağustos 2016 - 4:40

Nurdanhaber – Haber Merkezi

 

وَتَرَكَهُمْ فٖى ظُلُمَاتٍ لَا يُبْصِرُونَ

Harf-i atıf olan vav, onların iki zararı cem etmiş olduklarını ifade ediyor. Birisi: Ziyalarının selb ve söndürülmesidir. İkincisi ise: Zulmetin onlara ilbas ve giydirilmesidir.

تَرَكَ unvanı onların ruhsuz bir ceset, içsiz bir kabuk hükmünde olduklarından bu gibilerin şanı alâkayı kesip, bütün bütün terketmeye delâlet eder.

فٖى edatının ifade ettiği zarfiyetten anlaşılır ki zulmetin şiddetinden, onların nazarında her şey ademe gitmiş, yalnız zulmet kalmıştır. Onlar da dehşetlerinden, o zulmeti kendilerine kabir yapıp, içine girip gizlenmişlerdir.

ظُلُمَاتٍ cem’i ise gecenin karanlığıyla bulutların zulmetinden, onların ruhlarında yeis ve havfın, yerlerinde vahşet ve dehşetin, zamanlarında da sükûn ve sükûnetin zulmetleri gibi türlü türlü zulmetler vücuda gelmişlerdir.

ظُلُمَاتٍ kelimesindeki tenkir ise o gibi zulmetlerin emsalini görmediklerinden, kendilerince meçhul, ülfet etmemiş bir takım zulmetler olduklarına işarettir.

لَا يُبْصِرُونَ cümlesi, musibetlerin en büyüğünü gösterir. Zira gözü görmeyen adam, daha çok belaları görür. Gözleri gaib olanlar en gizli musibetleri görüyorlar.

لَا يُبْصِرُونَ sîga-i muzari ile zikri, onların vaziyetlerini tasvir ile, hayalin gözü önüne getirip ihzar eder ki sâmi’ hayaliyle dehşetlerini görsün, vicdanıyla bir ibret alsın.

لَا يُبْصِرُونَ nin mef’ulsüz bırakılması, tamim içindir. Şöyle ki:

  • Onlar menfaatlerini görmüyorlar ki celb ve muhafaza etsinler.
  • Tehlikeleri görmüyorlar ki içtinab etsinler.
  • Arkadaşlarını görmüyorlar ki bir parça ferahlansınlar.
  • Sanki her birisi kendi başına tek o zulmet içinde kalır.

صُمٌّ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَ

Yani “Sağır, lâl, kör şahıslar gibi o zulmetten çıkıp, kurtulamazlar.

Bu cümlede bulunan sıfât-ı erbaa, münafıklar ile ateş yakanlar arasında müşterek olup, her iki taraftan haber verir. Ve şanlarını bildirir. Ve âyine gibi hallerini gösterir.

(İşârât’ül-İ’câz fî Mezann’il-Îcâz Sh: 127 -128) (Y)

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )