Nurdanhaber – Haber Merkezi
Fesübhanallah, sebebleri bilinmediğinden, her an için üçyüz elli milyon fedakâr tebaası bulunan bu âlî İslâmiyet, nasıl olmuş da hepsi yüz elli milyonu tecavüz etmeyen ve ölümden dehşetli korkan üç dört firenk hükûmetin elinde esir olmuşlar?
Hem öyle bir esaretle mahkûm edilmişler ki, -Allah! Allah!- her fırsatta öyle dehşetli şenaatler yapılmış ki;
- Engizisyon mezalimine rahmet okutacak işkenceler, bîçare ehl-i İslâma tatbik edilmiş.
- Gözyaşlarına bedel, damarlarından mütemadiyen kanlar akıttırılmış.
- Bir değnek cezaya mukabil, ehl-i hamiyetin boyunları, gaddar zalimlerin elleriyle koparılmış, atılmış.
- O bîçare müslüman hamiyet-perverlerinin bir kısmı darağaçlarına asılmış, hayatlarına hâtime verilmiş,
- Dünyanın ufuklarında merhametsizce teşhir edilmiş.. hem hayat-ı dünyevîleri parça parça edilmiş, hem hayat-ı uhreviyeleri zedelenmiş;
- Bir kısmının ise her iki hayatları ve saadetleri birden imha edilmiş… Nedendir?”
diye vaki’ olacak sualin cevabları, elmas hazinesine değer kıymetindeki bu risalenin (Yirminci Lem’a) Birinci Noktasının verdiği izahatın neticesinden anlaşılmaktadır.
İşte bu zavallı müslümanlar hak ve hakikat mesleğinde giderlerken, hataya ve yanlışa düşmeleri yüzünden
- İhlasları zedelenmiş,
- Aralarına rekabet girmiş,
- Beynlerindeki ittifak ve ittihad yerine tefrika ve ihtilaf girmiş..
- Binnetice, bu haller tedavi edilmemiş,
- Bu marazlar tevessü’ etmiş;
- Bu halleri gören ehl-i dalalet, ehl-i İslâmın bu ihtilafat ve tefrikasını ganîmet bilmiş,
- Desiselerle âlem-i İslâma hücum etmişler,
- Zavallı ehl-i İslâmı pek müdhiş bir esaret altına almışlar,
- Mahvetmek için çalışmışlar.
İşte asırlardan beri üçyüz elli milyon ehl-i İslâmı, zincirler altında, her gün, her saat, her an inim inim inleten haletlerin sebebleri, bu risalenin Birinci Noktasıyla pek hakikatlı bir surette izah edilmiş.
Lemalar 399