Nurdanhaber – Haber Merkezi

Yeni Şafak’ın pazar ekinde Ayasofya’nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı’na imam olarak atanan Önder Soy ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Röportajda Önder Soy’un çocukluğu, yetişme şartları, hobileri, hafızlığı ve becerileri konusunda elde ettiği derece ve başarıları konuştu.  “Çocukluğumu İstanbul Kurtuluş Mahallesi’nde bir apartmanda geçirdim. Bir haham ve üç Rum komşumuz vardı. Okuduğum sınıfın da yarısı gayrimüslimdi. Kilise bahçelerinde oyunlar oynardık.” diyen imam Önder Soy, diğer din ve kültür sahipleriyle ilişki kurma yönünden alt yapısının olduğuna işaret etti.

Erken yaşlarda amcasına özenip spora merak salan Soy, dövüş sporlarında 16 yaşında kick boks şampiyonu olmuş. Karatenin shohotokan ve ashıara dallarında, kick boksta da tai boks ve muay boks alanında dereceler almış. 19 yaşında kendi spor salonunu açmış, uzun yıllar geçimini bu salondan kazanmış. Halende çok yoğun biçimde haftada beş gün spor faaliyetlerini yürüttüğünü ifade ediyor.

Kendine sporda Muhammed Ali’yi, İslami sanatlarda ise Hafız Osman’ı rol model seçtiğini belirten imam Soy, 2002 den beri hat sanatı ve musiki ile meşgul olduğunu, hatta rik’a, sülüs, nesih ve divani hattında meşk ettiğini; musiki ile uğraşısıyla da Kur’ân-ı Kerim yarışmasında birincilik elde etiğini söyleyen Soy, ayrıca Farsça, İngilizce ve Osmanlıca kurslarını takip ettiğini, dil becerileri ve tarihi kültürümüzle alakalı birikimini zenginleştirmeye çaba gösterdiğini ifade etti.

İstanbul’un İslâm eliyle fetholacağını ve Hazret-i Sultan Mehmed Fatih’in…

Ayasofya’ya imam olmanın kendisinin hayallerinin ötesinde olduğunu söyleyen Hafız Önder Soy, kendinin tercihinde Kurra hafız oluşu yanında her kültürden insanla kolay diyalog kurabilmesinin etkili olduğu kanaatinde.

İmamlık dışında şifalı otlar konusunda meraklı olması kendine şifalı otlar hakkında kitap hazırlamasına vesile olmuş. Bir müddet çalıştığı Aktarlık ve şifalı otlar işi sebebi ile de 155 çeşit ot hakkında uzmanlaşmış. Eski görev mahalli olan Gaz Atik Ali Paşa camiinde esnafla münasebetleri, islami ticaret konusunda bir kitap daha hazırlamasına vesile olmuş.

15 temmuzda gece saat 001:45 salalar okumaya başladıklarını sözlerine ekleyen Soy, Kadırga sahiline kadar Ayasofyanın salalarının duyulduğunu çevreden gelenlerin bildirmesiyle öğrendiklerini bildirdi.

Bazı medya organlarında kendinin kadrolu olarak tayininden sonra okunan ezaları “İlk ezan” olarak haber yapılmasının hakikatı ifade etmediğini 1935 te Ayasofya’nın müzeye çevrilmesinden sonra ilk ezanın 1991 yılında merhum Turgut özal döneminde okunduğunu da belirtti.

Kaynak: Yeni şafak