Nurdan Haber

Bir kâfirin masiyet-i küfriyesi nedir?

Bir kâfirin masiyet-i küfriyesi nedir?
31 Ekim 2018 - 0:20

İŞARATÜ’L-İ’CAZ

Sure-i Bakara 7. Ayet

خَتَمَ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِهِمْ وَعَلٰى سَمْعِهِمْ وَعَلٰٓى اَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظٖيمٌ

Sual: Üslubun mecra-yı tabiîsi وَعَلَيْهِمْ عِقَابٌ شَدٖيدٌ cümlesi iken üslubun muktezası olan şu cümlenin terkiyle وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظٖيمٌ cümlesi ihtiyar edilmiştir. Halbuki bu cümledeki kelimeler, nimet ve lezzetler hakkında kullanılan kelimelerdir?

Cevap: Şu güzel kelimeleri hâvi olan şu cümlenin onlara karşı zikredilmesi, bir tehekkümdür (istihza) bir tevbihtir, yüzlerine gülmektir. Yani onların menfaatleri, lezzetleri ve büyük nimetleri ancak ikabdır.

Menfaat ve faydayı ifade eden وَلَهُمْ deki ل lisan-ı hal ile “Amelinizin faydalı olan ücretini alınız!” diye yüzlerine gülüyor.

“Tatlı” manasını tazammun eden عَذَابٌ lafzı, onların küfür ve musibetleriyle istilzaz ettiklerini tezkir ile sanki lisan-ı hal ile “Tatlı amelinizin acısını çekin!” diye tevbih ediyor.

Ale’l-ekser büyük nimetlere sıfat olan عَظٖيمٌ kelimesi, cennette nimet-i azîm sahiplerinin hallerini o kâfirlere tezkir ettirmekle, kaybettikleri o nimet-i azîmeye bedel elîm elemlere düştüklerini ihtar ediyor.

Sonra عَظٖيمٌ kelimesi, tazimi ifade eden عَذَابٌ deki tenvine tekiddir.

Sual: Bir kâfirin masiyet-i küfriyesi mahduddur, kısa bir zamanı işgal ediyor. Ebedî ve gayr-ı mütenahî bir ceza ile tecziyesi, adalet-i İlahiyeye uygun olmadığı gibi hikmet-i ezeliyeye de muvafık değildir. Merhamet-i İlahiye müsaade etmez?

Cevap: O kâfirin cezası gayr-ı mütenahî olduğu teslim edildiği takdirde, kısa bir zamanda irtikâb edilen o masiyet-i küfriyenin gayr-ı mütenahî bir cinayet olduğu altı cihetle sabittir:

Birincisi: Küfür üzerine ölen bir kâfir, ebedî bir ömür ile yaşayacak olursa o gayr-ı mütenahî ömrünü behemehal küfür ile geçireceği şüphesizdir. Çünkü kâfirin cevher-i ruhu bozulmuştur. Bu itibarla o bozulmuş olan kalbin gayr-ı mütenahî bir cinayete istidadı vardır. Binaenaleyh ebedî cezası, adalete muhalif değildir.

İkincisi: O kâfirin masiyeti, mütenahî bir zamanda ise de gayr-ı mütenahî olan umum kâinatın vahdaniyete olan şehadetlerine gayr-ı mütenahî bir cinayettir.

Üçüncüsü: Küfür, gayr-ı mütenahî nimetlere küfran olduğundan gayr-ı mütenahî bir cinayettir.

Dördüncüsü: Küfür, gayr-ı mütenahî olan zat ve sıfât-ı İlahiyeye cinayettir.

Beşincisi: İnsanın vicdanı, zahiren mütenahî ise de bâtınen ebede bakıyor ve ebedi istiyor. Bu itibarla gayr-ı mütenahî hükmünde olan o vicdan, küfür ile mülevves olarak mahvolur gider.

Altıncısı: Zıt zıddına muanid ise de çok hususlarda mümasil olur. Binaenaleyh iman lezaiz-i ebediyeyi ismar ettiği gibi küfür de âlâm-ı elîmeyi ve ebediyeyi âhirette intac etmesi şe’nindendir.

Bu altı cihetten çıkan netice ve gayr-ı mütenahî olan bir ceza, gayr-ı mütenahî bir cinayete karşı ayn-ı adalettir.

Kaynak: Risale-i Nur

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )