Nurdan Haber

BİR DENSİZE CEVAP

BİR DENSİZE CEVAP
16 Aralık 2016 - 11:45

“BEN İMANIN CEREYANINDAYIM; KARŞIMDA İMANSIZLIK CEREYANI VAR; BAŞKA CEREYANLARLA ALAKAM YOK” buyuruyor Hz Bediüzzaman.

Bir kitap veya bir zat hakkında söz sarfederken “Hassası, akıl olan insan” diye tarif edilen insan, muhatabını bilip öyle serd-i kelam etmesi lazım. Mesela, Risale-i Nur hakkında birşey söylerken, birkaç sahifesini okuyarak veya kulaktan doldurulma sellemehüs-sellam laf söylemek, adamın başına dünyada, ahirette işler açabilir. Yani sorgu-sual ve ebedi cezaya musab edebilir, o Kur’ani halaskarla ebedi saadete erecekken…

Risale-i Nur, Bediüzzaman; ilim ve fen asrının müceddidi olduğunu, İslam dünyasının en seçkin, yani herbiri bir dalda ehl-i ihtisas uleması eserlerinde, sempozyumlarda hararetle ikrar ve dava etmektedirler.

Evvela Risale-i Nur, insanlık tarihinin en dehşetli tuğyanı olan, emperyalizma ürünü, sırf karşısındaki milletleri anarşik bir zihniyetle zayıf düşürüp dünyevi gaddar emperyalizma hakimiyeti kurmak gayesiyle, materyalist felsefe ve maymun hikayesi gibi uydurmalarla, dünya insanlık tarihinin en dehşetli dalaleti olan ve insanın iki hayatını cehenneme çeviren, yani ölümü idam-ı ebedi göstererek, biçare insanın ümid-i mutlakını ye’s-i mutlaka çeviren materyalizm deccalını, Kur’ani bürhanlarla öldürmüştür.

Kur’an ve İslamiyeti, seb’al-mesaniye mazhariyetle en ulvi mertebe ve makamda tamamiyle ihata ederek, gözlere gösterir tarzda izah ve isbat etmekte ve insanın iki hayatının saadetine en büyük hizmeti ifa etmektedir.

Bu mes’ele; mu’cizelik sır-rı azımiyle her asra bir dersi olan Kur’an-ı Azımüşşan’ın bu ilim ve fen asrının dersi olarak;

Evvela bu millet ve Alem-i İslam, sonra bütün insaniyetin imdadına gönderilmiş ve cehennemi dalaletleri beşeriyetin ufkundan izale etmiş ve etmekte olan Rahmani bir yed-i muhsindir. Kur’anın, ilim ve fen asrının dersi olarak bürhanlarla mücehhez altı bin sahife Külliyatı ile Hazret-i Bediüzzaman ve davası ortadadır.

Onu kullanarak ortada siyasi kaos meydana getiren Feto gibi hainler, Yeni Asya gibi şaşkın varakpareler ve bazı naehillerin hatalarıyla o Kur’ani Nur güneşi itham edilmez. Eden, O, asrı aydınlatan Nur-u Azam-ı Kur’aniden mahrum olur. Onda dine, şeriata aykırı en küçük şey bulunsaydı, İslam allameleri derhal vazifelerini yaparlardı. Bil’akis Türkiye’den alim mi çıkar diyen o allameler, hayretlerle, “Biz Kur’an lisanıyla ders veren böyle bir tefsir görmedik.” diyorlar. Hatta bin senedenberi dini kitaplar Arapça’dan Türkçeye çevrildiği halde, Hazret-i Bediüzzaman’ın, Kur’an’ın bu asırdaki manevi mu’cizesi olan tefsiri, Arapça’ya tercüme edilmiş ve çok müdakkik allamelerin hararetle rağbetlerine mazhar olmaktadır. Ayrıca Arapça lisanı üzerine, Arab allamelerini ilim ve belagatı ile hayrete düşüren eserleri var.

Velhasıl: Hak ve hakikatın karşısına çıkmak, çıkanı mahkum eder. Bundan Allah’a iltica gerekir. Hazret-i Bediüzzaman’ın hayatı, daima en münteha noktaların şahsında birleştiği mahza ittiba-ı sünnet hadiseleriyle memlûdür.

Avrupa’da teslis akidesini yenerek firavunlaşan materyalist felsefenin rüzgarına kapılan buradaki hükümet, hazerde de seferde de bu millete ve devletine emsali olmayan hizmetler yapan Bediüzzaman Hazretlerini, önce “kıymetli fikirlerinizden isifade edelim” diyerek, meclise de çağırıldığı halde, şarktaki bazı menfi hadiselerin de tesiriyle, “İslamiyet selm ve müsalemettir, dahilde niza ve husumet istemez.” diyerek, o menfi hadiseleri önlemede büyük payı ve feragatı olduğu halde, te’sirinde kaldıkları materyalizm zihniyeti ve siyasi ihtirasları sebebiyle, 28 sene sürgün, yirmi kere zehirleme vs gibi devlet terörü zulümlerine uğramalarına rağmen, ululazmâne sabrederek, Kur’anî iman hizmetlerine devam ederek ve binnetice o zaman ki müstebit devletin de rağmına asayişe de en büyük hizmeti yapmış; bu ululazmâne sabır içindeki ilmi ve manevi hizmet ve mücahedesi ve makbul duaları ile milletimizin bugünkü maddi manevi inkişaf ve terakkisinde en büyük payın sahibidir.

Şöyle buyuruyor: “Bu hizmet, bir cihette benim duamın neticesidir. Bir dua mümkün mü kırk sene.. seksen sene esbab-ı kabul dairesinde yapılsın da, onu reddetmek, Rahmet-İlahiyenin şe’ninden değildir.

Kur’an’ın, son müceddit olarak en son dersi ve manevi mu’cizesi olan Risale-i Nur’la Kur’ana ve imana yapılan hizmet, Kur’ani ders ve irşadda Asr-ı Saadetten sonraki en büyük inkılabdır diye sempozyumlarda da hayretlerle ifade edilmektedir.

Son müceddid olmak itibariyle, Rasulullah’ın şahs-ı manevisi dairesinde duaları, himmeti ve tasarrufu İnşaallah kıyamete kadar bu millet ve Alem-i İslam üzerinde saadet ve selametlere medar olarak devam edeceği, kıyamete kadar devam edecek olan iman cereyanı manasıyla müeyyedtir. Vesselam.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )