Nurdan Haber

Meşveret onunla yapılacakmış ya da meşveret sayılmazmış

Meşveret onunla yapılacakmış ya da meşveret sayılmazmış
12 Kasım 2015 - 8:22

Aslında cevap vermeye değmez, ciddiye alınmaz fakat etraflarında yumurtasını kırıp dışarı çıkmadığından, başka hiçbir cemaati tanımadığından ve devamlı surette aynı şeyleri aynı sözleri duyduğundan kendini doğru bir yerde zan eden bazı saf, temiz ve hakikaten samimi ihlaslı insanlar olduğu için o insanların intibaha gelmesine yardım etmek amacı ile ilk ve son defa muhatap alacağım.

31 EKİM 2015 tarihli ZAMAN gazetesine gündemdeki konuları değerlendirmiş…! Bir zavallı “adam”, saldırırken bile kazmayı kendi ayağına vuran, her kelimesi ve her cümlesi ile kendini nakz eden, fakat bunun da farkına varamayan bir garip ve terbiyesiz “adam”.

Asla ve kat’a hakaret etmek gibi bir kasdım yok fakat şimdi tek tek iddialarını onun yüzüne birer Osmanlı şamarı gibi şaplatınca siz de bana hak vereceksiniz. Çünkü prensip olarak hiç kimseye ağır kelime etmeyeceğimizi daha işin başında deklere etmiştim. Fakat bir cümle daha eklemiştim; “üstadımızın talebelerine dil uzatmama şartı ile.”

Evet şimdi o “adam”ın ZAMAN gazetesine yaptığı değerlendirmeyi kendilerinin başlıkları altında siz değerli okuyucularımızla inceleyelim.

DİN ADINA SİYASET YAPILMAZ

“Risale-i Nurların devlet tekeline alınışına bazı yayınevleri destek veriyor. Bunlar iktidara taraf olma pozisyonuna getirdiler kendilerini. Ancak Risale-i Nur’dan anladığımıza göre din adına siyaset yapmak yanlıştır. Ama bunlar maalesef o ölçüden uzaklaştılar. Ve bu tarafgirlik gözüyle son dönemde iyice ayyuka çıkan zulümleri de görmeme, hatta alkış tutma gibi bir noktaya savruldular.”

Türkiye’de Cumhurbaşkanı’ndan başbakanına kadar, Kültür Bakanı’ndan Diyanet İşleri Başkanı’na kadar, Bediüzzaman’ın yaşayan bütün talebelerinden, hukuk adamları, akademisyenler ve hayatını Risale-i Nurun neşrine adamış bütün herkes, devlet tekelinin söz konusu olmadığını söylüyor ve icraatla yani Risale-i Nur’un basımı ve basımının önünün açılması ile bunu görüyoruz. Fakat hangi amaçla bilinmez, 16 tane yayınevi Risaleleri basma yetkisi alıp basmaya başladıkları halde, kendileri müracaat etmeyerek fakat başka bir yayınevi sahibine “sen müracaat et al bas, biz de senin kitaplarını satalım diyenler ciyak ciyak bağırıyorlar. Yahu arkadaş gel al sende bas diyorlar, almam diyor. Sus diyorlar devlet tekeli diyor. Aslında ne istediğini kendisi de bilmiyor ya ama herhalde onu arpalayanlar ondan böyle davranmasını istiyor o da isteneni yerine getiriyor.

Evet doğru Risale-i Nur’dan anladığımıza göre din adına siyaset yapmak yanlıştır. Fakat yıllardır nurcu olmayı şimdilerde esamesi okunmayan bir partiye endeksleyen ve o partiye oy vermeyeni nurcu kabul etmeyen kendileri değil mi? Kendileri yıllardır bu siyaseti, yani siyasi İslamcılık yaparak insanları uyutunca kendilerinden kopup gerçekten Risale-i Nur’a yönelen ve siyaseti bırakan insanları “Siyasal İslamcı” yaftası ile yaftalayan kendileri değil mi? Risale-i Nur’a yapılan tahrif ve tahrib zulmünü görmeyip, bu zulmü yapanların kucağına birkaç kuruşluk menfaat için oturan ve televizyon ve gazetelerinde boy gösteren onlar değil mi?

ALLAH İÇİN DEĞİL, SİYASET İÇİN SEVİYORLAR

“Ölçü artık siyaset. Allah için sevmek, Allah için buğzetmek yerine siyaset adına sevmek, buğzetmek. İşte bu, siyasetin en tehlikeli boyutu bizler için. Bu anlayış şu anda da maalesef iktidar eliyle hayata geçiriliyor. Burada çok ciddi bir vebal var.”

Bunun cevabı çok kısadır. Bu hamakat kahramanı arkadaşlar. Diğer Nur Talebelerini, özellikle de Risale-i Nur’da üstadımızın isimlerini yazdırdığı ağabeyleri, kendi partilerine oy vermedikleri için sevmiyorlar ve hiçbir söz söylenmese dahi itibarsızlaştırma algısı oluşturmak için hemen ilk sözleri “Siyasal İslamcı” yaftasını yapıştırmak. Fakat kendi tabanlarını son 10 yılda siyasete fazla karıştıklarından kaybettiklerinin farkında bile olmazlar.

DİNİ HİÇ KİMSE TEKELİNE ALAMAZ

“Haşa, ‘Bize oy verenler Müslüman, vermeyenler değil’ gibi söylemler. Halbuki Bediüzzaman Hazretleri’nin ifade ettiği ölçü din umumun ortak değeridir. Hele hele siyasette kimse onu tekeline almak gibi bir yola tenezzül edemez. Bugün camiye giden insana parti sorulmaz. Eğer cemaati de parti siyasetine sokarsanız, bizi birleştiren en önemli değerlerden biri olan dini de birleştiren bir değer olmaktan çıkarırsınız ve fitneyi oralara da sokmuş olursunuz.”

Bunun cevabı da çok kolaydır. Zira bugüne kadar mevcut hükümetin hiçbir üyesinden bize oy veren Müslüman… ila ahir gibi söylemleri işitmedik ama bu hamakat kahramanlarından “şu partiye oy vermeyen nurcu olamaz” gibi sözleri yalnız ben değil herkes işitmiştir. Fakat ben hükümeti savunma makamında olmadığım için cevap vermeyeceğim. Yıllarca sizinle olan kişilerin partilerini sorgulayan sizsiniz. Her kes te biliyor ki şimdi siz cemaati bir parti siyasetine sokan insanlarla berabersiniz.

AĞABEYLERİMİZ MAALESEF YANLIŞ YAPTI

 “Şimdi biz tabii her şeye rağmen ‘ağabeylere’ hürmetimizi muhafaza ediyoruz, etmek istiyoruz. Zaten Fethullah Gülen Hocaefendi’nin de tavsiyesi ve hassasiyeti de bu yönde. Bu ağabeylerimiz maalesef yanlış yaptılar. Üstad’ın hayattaki talebeleri titrini kendilerine o açıklamalarında izafe ederek, o titrin getirdiği manevi ağırlığı iktidar partisine oy istemek için kullandılar, değerlendirdiler.”

Bre edepsiz; hem tırnak için de “ağabeyler” diyeceksin, hem her şeye rağmen hürmet etmek istiyoruz diyeceksin hem de Üstadımızın;

“Benim en yakınımda, hizmetimde olup bir derece tam tarz-ı hareketimi bilenler ve yakından görenler içinde, dört beş adamı mutlak vekil yapıyorum. Ben ölsem veya hayatta şuursuz kalsam, Nurlara karşı hizmetimin tarzını bilerek tam yapabilsinler. Şimdilik Tâhirî,Sungur, Ceylân, Hüsnü ve bir iki adam daha mutlak vekilim olarak vasiyet ediyorum.” 

diyerek meslek ve meşrebi onlara teslim ettiği ağabeylerimize yanlış yaptılar diyeceksin.

Bu edepsizliğin yetmiyormuş gibi ‘hürmetimizi muhafaza etmek istiyoruz’ diyeceksin hem de “Birkaç insafsızlar tenkid ede dursunlar, o tenkidlerden ne çıkar? Bunlara ilişmek, doğrudan doğruya bana ilişmektir” tehdidini görmeden “yanlış yaptılar” diyeceksin!

Hem hürmet ettiğini büyük bir yalanla söyleyip, hem de terör örgütü lideri olduğu mahkeme zabıtları ile sabit olan ve Risale-i Nur’u tahrib ve tahrif eden birinin ismini kendine şefaatçi yapıp hürmetinin kaynağını onun istemesine bağlayacaksın. Sadece bu ifade için bile nasıl bir menfaat elde ettiğini tahmin etmek istemiyorum. Üstadımızın güvendiği ve “Ben ölsem veya hayatta şuursuz kalsam, Nurlara karşı hizmetimin tarzını bilerek tam yapabilsinler.”diye Risale-i Nur’da tavsiye ettiği ağabeyler hata ettiler ama sen dünün çocuğu, Nurcu olmayı Zübeyir ağabeye rağmen silinmiş yok olmuş bir isme bağlayan zavallı sen hakikattesin öyle mi? Hadi ordan, hadi, hadi… Haa ağabeyler hata edemezler mi?

Elbette edebilirler. Ama Risale-i Nur’a olan sadakat ile inşallah rabbim bizi de onları da hata işlemekten muhafaza eder.

O GÖRÜŞLERİ TASVİP ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL

“Üstad’ın 1950’li yıllarda Demokrat Parti’nin son dönemlerinde DP için ifade etmiş olduğu, ‘Kur’an, İslamiyet, vatan, millet hesabına iktidarda, muhafaza etmemiz lazım’ anlayışını bağlamından kopararak, demokratlıkla hiçbir alakası olmayan ve özellikle biat etmeyen dini cemaatlere karşı adeta bir savaş yürüten iktidara uyarlayarak yanlış yaptılar. O görüşleri kesinlikle bizim tasvip etmemiz mümkün değil.”

Ah zavallı, zavallı sen üstadın ifadesini sanki bir isme söylemiş gibi almışsın. Tabi kapasite uygun olmayınca olur öyle şeyler.

Üstadın bu mektubundan senin aklında sadece demokratlık kaldığı için burada haklısın ama sana yazdım gönderiyorum oku da bak Üstad demokratları nasıl tarif ediyor.

Ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar! Siz bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve cazibedar nokta-i istinadlarına mukabil, daha ziyade maddî ve manevî cazibedar nokta-i istinad olan hakaik-i İslâmiyeyi nokta-i istinad yapmaya mecbursunuz. Yoksa sizin yapmadığınız eskiden beri cinayetleri, nasıl eski partiye yüklüyorlarsa, size de yükleyip; Halkçılar ırkçılığı elde edip, tam sizi mağlub etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim ve İslâmiyet namına telaş ediyorum.”

Emirdağ-2 – 164

Ayrıca hangi dini cemaate karşı savaş yürütülmüş birde onu söylesene? İşkembe-i kübradan atıyorsun. Belki kandıracak bir adam bulurum diye ama nafile artık kimse sana inanmıyor ve inanmayacak.

Türkiye’de bütün İslami cemaatler şahane serbest ve hür bir şekilde hizmetlerine bakıyorlar. İlla ki siyasete bulaşıp, Risale-i Nur’a ihanet edip vatana ihanet etmeye…

RİSALE-İ NUR MEŞVERET HAREKETİDİR

“Risale-i Nur cemaati bir şahsi manevi hareketidir. Meşveret hareketidir. Üstad bile kendisini öne çıkarmamış. Dolayısıyla vefatından sonra hizmetler meşveretlerle yürümüş. Ağabeyler bu meşveretin içerisinde onunla uyum içinde oldukları ölçüde görüşleri geçerlilik kazanır. Aksi halde şahsi fikirleri olmaktan öteye gitmez.”

Bak büsbütün cahil değilmişsin bazen doğru şeylerde yazıyormuşsun. İşte bu doğrudur. Ağabeyler meşveret içinde ve uyum içinde karar alıyorlar. Ama bu meşveretin içinde sadece Nur Talebeleri var. Yani siyasal İslamcılar ve Risale-i Nur’a zarar verenler bu meşverete giremezler. Kararlar Risale-i Nur’un ruhuna ve ölçülerine tamı tamına uygun alındığı için, dışardan hiçbir kimse, yani siyasal İslamcı Nurcular ve Risale-i Nur’u maddi menfaat karşılığı satanlar o meşverete giremezler.

AKP, ŞAKŞAKÇI BİR MEDYA OLUŞTURDU

BUNLARA SANDIĞIN DAR EDİLMESİ LAZIM

Bu yukardaki başlıklar siyaseti Ak Parti’yi ilgilendirir cevabını ben vermeyeceğim. Ama ikincisinin cevabını millet sana ve yalakalık ettiğin yerlere verdi. Son maddenin de cevabı yıllarca hem kendi tabanını hem de devleti, kandırarak tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasp ettiğinin önü kesildi kesildiği için ne yapacağını şaşırmış durumdasın.

SONUÇ

Sadece siyasetleri seninle uyuşmadığı için ağabeylere böyle sert sözlerle saldırmaya utanmadın.

Bu dahi senin nasıl bir kişiliğinin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )