Herkes sağlıklı yaşamak ister. Ancak bunun için ödenmesi gereken bir bedel vardır. Bu bedeli kimse ödemek istemez. Sıkıntı da buradan doğar.

Kur’an’da “Yiyin, için, fakat israf etmeyin.” A’râf Sûresi, 7:31. Buyrulmaktadır. Bu ayetin tefsirinde İslâm felsefecilerinin Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi-ustası ve felsefecilerin üstadı, meşhur dâhi Ebu Ali ibni Sina, yalnız tıp noktasında “Yiyin, için, fakat israf etmeyin.” A’râf Sûresi, 7:31. ayetini şöyle tefsir etmiş.

Yani, tıp ilmini iki satırla topluyorum.

Sözün güzelliği kısalığındadır.

Yediğin vakit az ye.

Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme.

Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemek yemek üstüne yemektir.

Yani, vücuda en zararlı, dört beş saat ara vermeden yemek yemek, veyahut lezzet almak için çeşit çeşit yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.

Aslında diyet yapmaktan daha zor olan insanın fazla kiloları taşımasıdır.

Reklamların esiri olup, iştahımızı daha da artırmalarına, kabartmalarına izin vermemeliyiz.

Siz izin vermezseniz kimse sizi kötü hissettiremez. Dolayısı ile kararlı olup hedefimize doğru gitmeliyiz.

Bütün diyet programlarında sabah kahvaltısını mutlaka yapmak, atlamamak tavsiye edilmektedir.

Bazı şeyler hemen öğrenilemez. Bebekler emeklemeden sonra ilk denemelerinde yürüyebilirler mi? Bisiklete ilk defa binen insan hemen sürmeye başlar mı? Yoksa ilk bindiğinizde düşer, daha sonra antrenmanla düşmeyecek hale gelir. Diyet yaparken bugünden yarına kısa zamanda büyük başarı beklenmemelidir. Ancak hiçbir zaman hemen pes etmek yok. Çalışılırsa yani hem yürüyüş yapılır hem de diyete dikkat edilirse sonuç alınır. Bisiklet kullanmaktaki gibi düşmemek için diyet ve spora devam etmek gerekir.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Kızartma yemekler yememeliyiz.

Uzun yürüyüşler form tutmak için en iyi sporlar. Günde 3-5 km yürünebilir.
Tek başına aşırı tüketilmeyen hiçbir şey şişmanlatmaz.

Tek başına ekmek şişmanlatmaz.

Tek başına pilav şişmanlatmaz.

Fazla yediğiniz her şey bize fazla kilo olarak döner.

Vücutta depolanmış yağı yakabilmenin yolu harcanan enerjinin artırılmasıdır. Yani yediklerimizi yakmamızdır. Bu da hareketle olur.

Fazla kilo almamızın nedeni sınırsız yemek yeme çok keyif verici olmasıdır. Bu yüzden her zaman kilo alımı kolay, ama kilo vermek ise ona nispeten daha zordur.

Kilo vermenin zorluğu kendisinde değil, buna karar vermek­tedir. Aslında karar vermek de yetmez. Önemli olan inanmaktır. İnanç disiplinli olmayı gerektirir. Disiplinli olmak ise en zorudur. Karar vereceksiniz. İnanacaksınız ve uygulayacaksınız.

Çaba göstermeden sonuç elde edilemez. Armut piş, ağzıma düş hiçbir zaman olmaz. İnsan her konuda olduğu gibi sağlıklı yaşama konusunda da sonuç almak için ciddi gayret göstermelidir.