Nurdan Haber

Üstad’ın Ders Okuma Şekli Şöyledir:

Üstad’ın Ders Okuma Şekli Şöyledir:
24 Nisan 2016 - 8:15

Üzeyir Şenler

 

Hatıra sahibi Üzeyir Şenler Ağabey 24 Nisan 2014 tarihinde, iki sene önce bugün vefat etmişti. Üzeyir ağabeyi rahmetle dualarıyla anıyor, bu vesileyle kendisinden bir hatıra paylaşıyoruz:

ÜSTAD RİSALELERİ BAŞKA BİR KİTAPTA VARSA ORADAN DA BULUP OKURDU

Üstad Türkçe risalelerden bir konuyu okurken, onunla ilgili başka bir yerde aynı mesele varsa orayı bulur ve hemen okurdu. Başka bir kitapta varsa oradan da bulup okurdu. Bu arada gerekirse o konuyla alakalı açıklamalar da yapardı. Gerekirse ayet mealleri de verirdi. Yani Üstad yerine göre okuduğunu açıklar ve anlatırdı. Benim Üstad’tan gördüğüm budur.

ARAPÇA RİSALELERİ KAİDELERE ÇOK DİKKAT EDEREK OKURDU

Arapça Mesnevî-i Nûriye ve İşârat-ül İ’caz’dan yaptığı dersler de çok enteresandır. Ben Üstad’ın bu derslerinde de çok bulundum. Üstad’ın Arapça Risalelerden ders yapma metodunu da şöyle gördüm:

Önce Arapça metni okur; ama esre, ötre, fail-i meçhûl gibi kaidelere çok dikkat ederek… Sonra sade bir meâl verir ve o metindeki cümlelerin gramerini yani dilbilgisini kısaca açıklardı. Ondan sonra tekrar daha geniş bir açıklama daha yapardı. Bu da bittikten sonra esas konuya geçerdi. Esas konu ise; Marifetullah, Esma, Sıfat ve Şuûnât-ı İlâhiye’nin incelikleri ve hassasiyetleridir…

DERS ANINDA HÂLET-İ RÛHİYEM:

Ben o anda, Üstad’ın yanında dersinde bulunan cemaatin halet-i ruhiyesini bilemiyorum. Ama kendi hâlet-i rûhiyemi anlatayım sana… Aslında bu anlatılamaz, tarif edilemez, yaşanmadan tadılamaz bir feyiz ve bir hâl’dir. Yine de ifade etmeye çalışayım:

Üstad ders yaparken, benim artık bu âlem-i şahadetle irtibatım kesiliyordu. Ben yokum artık… Yokum bu âlemde… Dalmışım gidiyorum… Nasıl ki uyurken ruhumuz inbisat ediyor, âlem-i gayba bir pencere açılıyorsa öyle bir şey… Sanki ben bu âlemde değil de o âlemdeyim… Ruhum o tarafta seyran ediyor… Esma, Sıfat, Şuûnat içindeyim ben… Haa, arada bir makara tekrar toplanıveriyor kendime geliyor ve “Aaaa ben buradayım” dediğim de çok oluyordu… Öyle acayip hallere giriyordum Üstad’ın derslerinde… Şaşırıyordum çoğu zaman… Ben neredeyim diye tereddütler geçiriyordum…

Üstad’ın derslerinde böyle çok acip bir feyiz, bir ruhaniyet, bir maneviyat vardı ki nefis, ene gibi bir şey kalmazdı insanda. Üstad’ın derslerini anlatmak mümkün değildir… Anlatılmaz yaşanır…

ÜSTAD DERS ESNASINDA TAM BİR İSTANBUL LEHÇESİ İLE KONUŞURDU

Üstad’ın konuşması zor anlaşılır derler… Doğrudur… Ama Risale-i Nur’u anlatırken öyle değildir. Üstad ders esnasında tam bir İstanbul lehçesi ile konuşurdu. İstanbul lehçesi nasılsa aynen öyle… Günlük konuşmaları ile hiç alakası yoktur… Hizmet anında, vazife başında tanıyamazdık Üstad’ı.

Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-5

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )