Nurdan Haber

AYASOFYA ’nın Açılışı ve Askeri Birliklerde Cami İnşası!

AYASOFYA ’nın Açılışı ve Askeri Birliklerde Cami İnşası!
01 Eylül 2016 - 14:38

Nurdanhaber – Haber Merkezi

 

AYASOFYA ’nın Açılışı ve Askeri Birliklerde Cami İnşası!

Erdoğan Esenkal

(Bana e-mail atıp bir konuda temenni ve düşüncesini dile getirerek, fikrimi soran değerli kardeşime cevabımdır.)

ORDU’da İslami uyanış ve gelişmeyle ilgili teklif ve düşünceleriniz çok güzel ve olması gereken bir durum. Ancak kanaatimce en evvel Devletin ve Hükümetimizin yapması gereken iş, AYASOFYA’nın yeniden camii olarak ibadete açılmasıdır. Nasıl ki Üstadımızın T.C. Devletinden taleb ettiği 3 isteğinden 1 tanesini (Ezanı asli haline döndürmek) yerine getiren A. Menderes hükümeti ve Demokrat parti, İslam Deccalının birinci Yardımcısının bütün küfür, şer, şirretlik, çirkeflik ve nifakına karşı 10 yıl ayakta kalıp dayanabildi.

Sayın Tayyip Erdoğan da, Hazret-i Üstad’ın 2.ci vasiyetine uyarak Risale-i Nurları Diyanet vasıtasıyla resmen yayınlatınca, Allah’ın lütfu ve muhafazasıyla, Menderese karşı oluşan şer ve husumet cephesinden çok daha güçlü, tehlikeli, dessas, kesretli, dış ve iç ittifak etmiş, kafir, münafık, ırkçı, Siyonist, mason, neocon, Kemalist, Jakoben, Fetöcü, PKK, Şia, v.b. gibi bütün Düşman Kuvvetlerinin her türlü sinsi ve dehşetli plan ve tuzakları karşısında mağlup edilemedi.

Her iki Devlet adamı da ağırlıklı olarak “şerlerin def’i” ile uğraştı. Düşüncem odur ki, “Hayırların celbi” dönemi; Ayasofya’nın açılışı ile birlikte, O’nun Açılışına vesile olan Devlet başkanı ve Hükümetine nasip ve müyesser olacaktır.

Bu istek ve talebin tahakkuku; başta Asrın müceddidi Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi hazretleri olarak O’nun varis, Talebe ve cemaati ile Türkiye de faaliyet gösteren ve hizmet eden diğer ehl-i sünnet cemaat ve tarikatların ve de Alem-i İslam’da ki tüm mü’minlerin gaye, hedef ve hayalidir.

15 temmuz; zahiren şer ve felaketi, hakikatte ise hayır ve muzafferiyetinden sonra yeni bir bela ve müsibete düçar olmamak için yapılması en acil ve isabetli görev; AYASOFYA ‘yı ibadet’e açmaktır vesselam. Allah korusun, açılışın uzaması ve sürüncemede bırakılması maddi ve manevi bir takım sıkıntı, tevakkuf ve inkıtaa yol açabilir endişesindeyim.

Sayın Devlet Başkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın Milletimizin ve İslam aleminin bu arzusunu en ivedi bir şekilde gerçekleştirmesi için çokça ve sürekli olarak DUA etmeye devam edelim, İNŞALLAH.

Esas düşüncemi sorduğunuz konuya gelince,

Benim mahfuzatımdaki malumata göre, deccalın belli bir dönem zayıflayacak, mağlup olacak da olsa, zihniyeti ve etkisi kıyamete kadar Askeriyede devam edecek şeklinde. İslam’ın şa’şaalı döneminden sonra kıyamet kopmasından önce tekrar DECCALİZM çok daha dehşetli, tesirli ve zulümatlı şekilde yeniden hortlayacak diye biliyorum. (Allah’u alem)

Bilgim, duyumlarım, tecrübem ve sezgilerimce şu an maalesef askeriyedeki muvazzaf subaylar (Astsubaylar hariç) özellikle Kurmayların %95’i Kemalist Laikçi veya Fetöcü.

Hatta Fetöcüler, (tahrif ve tahrip etmeye çalıştıkları İSLAMİYET yerine, ismi aynı uydurma yeni bir) DİN adına inanç ve menfaatlerini de işin işine katarak Fetö’ye, Deccala taraftar olanlardan daha bağnaz, tutucu ve büyülenmişçesine bağlılar.

Netice itibariyle, subaylar içerisinde doğru bir İslamiyet bilgisine, şuurlu bir imana sahip subay oranı ancak % 5 civarında belki o kadar da değildir.

Ordudaki kısmi müsbet değişim, 2002 yılında Sayın Hilmi Özkök‘ün Genel Kurmay Başkanlığı ile başlamıştır ama bu değişim dindarlaşma yönünde değil demokratikleşme şeklinde olmuştur.

Subayların tamamı, Rejimi ve devrimleri kısacası Kemalizmi korumak ve yaşatmak adına her türlü, darbe, ihtilal, postmodern müdahaleyi, dikta rejimini, antidemokratik yönetim şeklini benimserken, Hilmi Özkök döneminden itibaren Atatürkçü ama dini hayatı yaşayanlara bir ölçüde müsaadekar, demokrasiye inanmış subaylarda oluşmaya başladı. Sayın Necdet Özel‘le birlikte bu subaylar sayısı bir miktar daha çoğaldı ve etkinleşti.

Şu an ordudaki subayların ancak %15-20 ‘si için Atatürkçü ama dine düşman olmayan, demokrasiye inanmış kişilerden meydana geldiğini söyleyebiliriz.

Böyle bir ortam ve şartlarda teklif ettiğin “askeri kışla ve birliklerin herbirinde Cami inşa etmek, Diyanet tarafından imam ve müezzin tayin etmek, dini sohbet ve vaazlar verilmesi v.b.” gibi müspet düzenlemeleri yapmak için çok erken gözüküyor.

Hele şu esnada, ehl-i tahkik olmayan halkın ekseriyeti nezdinde bile cemaatlere, tarikatlara, vakıflara hatta Kur’an Kurslarına karşı negatif bir hassasiyet, olumsuz bir tavır oluşmuşken hayli zor, riskli ve sıkıntılı bir durum meydana gelebilir.

Türkiye’de ki, bütün ehli dünya, geziciler, jakobenler, Kemalist ve Fetöcüler ittifak edip -Allah göstermesin- daha geniş bir cephe oluşturarak (dış düşmanların da desteğiyle) yeni bir darbe girişiminde bulunabilirler.

O bakımdan zaman; teenni, ihtiyat ve tedbir zamanı. Şu Duhan hali dağılsın, yoğun sis bir kalksın, ortalık bir netleşsin, yatışsın, sükun bulsun hele.

En azından askeriyedeki, şu FETÖ’cü hain ve teröristler bir temizlensin, İnşallah 5-6 sene içerisinde temenni ettiğin müspet icraatları hayata geçirmeye zemin hazırlanmış olur.

Esbaba uygun hareket ederek biraz daha sabredelim vesselam!

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )