Nurdan Haber

ACI NASİHAT, FAYDALI ŞERBETTİR.

ACI NASİHAT, FAYDALI ŞERBETTİR.
18 Eylül 2016 - 14:11

Nurdanhaber – Haber Merkezi

“ACI NASİHAT, FAYDALI ŞERBETTİR.”

Şu an FETÖ’cülerin büyük ekseriyeti TAYYİP bey’ci, Hükümet yanlısı ve AK Partili. Dehşetli ve tehlikeli yeni bir takiyye, aldatmaca ve ikiyüzlülük içerisindeler. Fetöcülükle ilgisi olmayan bir çok masum insanı, Fetöcü diye ihbar eden de bu alçaklar. Bütün amaçları Dezenformasyon. Yani işi sulandırmak, fitne çıkartmak, yön saptırmak, hedef şaşırtmak. (Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk, tahşiye ve diğer davalarda yaptıkları, suçluların yanında bir çok masum insanın gözaltına alınma, işten çıkartılma, hapis yatmasına sebeb oldukları gibi)

Hükümeti haksız, hatalı ve yanlış işler yapmaya sevk ederek, yıpratmak, itibarsızlaştırmak ve oy kaybettirmek. Mevcut planları bu. Çok dikkatli, hakkaniyetli, titiz ve hassas davranmak gerekiyor. Mazlum ve mağdur insanların sayısı artarsa bu şerefsizlerin provokasyonları bir ölçüde başarılı olur. FETÖ ihanet, fitne ve nifak örgütü hadisesi, Türkiye’nin, İslam aleminin başına açılmış en büyük gaile ve felaketlerden birisidir. Bu hususta en ufak bir kuşkum yok. Ancak bu bela ve musibet, “Züccaciyeci mağazasına giren FİL” yaklaşım ve anlayışı ile çözümlenemez. Müdebbirane, feraset ve basiretle hareket edilmezse Fetö’nün, Dinimize ve toplumumuza verdiği zararı tamir edelim derken yeni ve daha büyük tahribatlara neden olunabilir.

Bizim vazifemiz Hükümeti, bu hain örgütün kurduğu tuzağa düşmemesi için uyarmak olmalı. “Acı nasihat, faydalı şerbettir.” Kurunun yanında yaşların da yanmasına mümkün mertebe engel olmaya çalışmalıyız. Yoksa şakşakçılık, dalkavukluk, yapmacıklık, ikiyüzlülük, yağcılık yapmak en risksiz ve kolay iş. Cumhurbaşkanımızın, İktidarın, hükümetin çevresinde böyle davranan yığınla, sürüyle insan var.

Zübeyir GÜNDÜZALP‘in söylediği gibi:

“Seni methedenlere aldanma. Senin yanlışlıklarını ve isabetsiz hareketlerini sana söyleyenler, senin hakikî dostlarındır. Hastaya şeker vermek câiz olmayabilir. Hastalığı için acı ilâç faydalıdır. ‘SENİN YOLUNDA ŞÖYLE BİR KUYU VAR‘ diyen insan senin iyiliğini isteyendir. Yanlış hareket eden, zararlı hali olan bir kimseye her zaman, ‘İyi gidiyorsun’ demek, onu gaflete düşürmek ve ona zulmetmek olur.”

Hazret-i ÖMER‘i, Adalet’in sembolü yapan şartlar, hata yaptığında onu kılıncıyla düzeltecek sahabelerin varlığıydı. Hz.Ömer (r.a) “el-vakkaf inde’l hak” bir insandı, yani; hak karşısında dim dik duran ve kendisine bir şeyin doğrusu söylendiği zaman hak neyi gerektiriyorsa onu kabul eden insandı.

Tarih’e “ADİL HÜKÜMDAR” diye damga vuran devlet reislerinin en büyük şansları, yanlarında bulundurdukları ‘Hakkı, doğruyu, hakikati’ söylemekten milim şaşmayan, kuldan korkmayan, bütün Himmet’i MİLLETİ olan, menfaatini toplumun menfaatine feda edebilmiş dürüst, adil, hakperest, sağduyulu, fazilet ve irfan sahibi danışmanlarıydı.

Bir diğer önemli konu da; “Birisinin hatasıyla, suçu nedeniyle başkası veya akrabası suçlanamaz, cezalandırılamaz!” kuralıdır. Adil-i mutlak olan Cenab-ı Allah’ın hükmü ve günümüz demokratik toplumlarının İnsan hakları hukuku bu kuralı esas kabul eder.

Maalesef Ülkemizde özellikle son 30 yılda bu FETÖ terör örgütü, mübarek ve kutsal dinimizi alet ederek, halkımızın dini ve milli duygularını sömürerek, iyiniyet, cömertlik ve merhametini istismar ederek toplumumuzun çok büyük kesiminden himaye görmeyi, yardım almayı, destek bulmayı başardı. (Buna Ak parti yöneticileri, Milletvekilleri, Belediye Başkan ve teşkilatları, Hükümet üyeleri de dahildir.) Onun için bu örgüte ama mensubiyet ama sempati duyma şeklinde bulaşmamış bir aile, bir sülale bulabilmek çok zordur, istisnadır diyebiliriz.

Durum bu kadar kötü bir boyuta gelmişken, ailenin bir bireyi, sülaleden 3-5 kişi FETÖ örgütü ile bağlantıymış diyerek diğer aile bireylerine veya akrabalarına su-i zanla bakmak, şüpheyle yaklaşmak, hele hele suçlu muamelesi yapmak tam bir sağlıksız ruh hali, paranoyaklık belirtisi olur.

Olaya Hükümet yetkilileri, üst düzey bürokratlar, Adli ve idari yargı ile Emniyet birimleri bu şekilde bakıp değerlendirme yapar hale gelmişse, toplum tam bir travma geçiriyor demektir. Türkiye’de istisnasız suçsuz kimse bulmak nerede ise imkansız hale gelmiş sayılır. İşte İslam ve Türkiye düşmanı DIŞ ve İÇ casusların, hainlerin istedikleri, amaçları ve hedefleri de toplumumuzda tam da bu kaos, karmaşa ve paranoya halinin oluşmasıdır. Böyle bir durumun meydana gelmesine fırsat vermek, yol açmak İSLAM ve TÜRK düşmanı bu alçakların planlarının başarılı olduğunun tescili sayılır.

Böylesi feci bir akıbete düçar olmamak için, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin şu tavsiyesine kulak verelim:

“Vela Teziru Vâziretun Vizra Uhra ” yani; “Birisinin hatâsıyla, başkası veya akrabası hatâkâr olmaz, cezaya müstehak olmaz” olan düstur-u irâde-i İlahîyeye karşı, bu zamanda,”innel insana lezalumun keffar” (Muhakkak o insan, çok çok zalim ve çok çok câhildir. (Ahzâb Sûresi: 72.) sırrıyla, şedid bir zulüm ile mukabele eder; tarafgirlik hissiyle, bir câninin hatâsıyla, değil yalnız akrabasına, belki taraftarlarına dahi adâvet eder, elinden gelse zulmeder; elinde hüküm varsa, bir adamın hatâsıyla, bir köye bomba atar.

Halbuki, bir mâsumun hakkı, yüz câni için fedâ edilmez; onların yüzünden ona zulmedilmez. Şimdiki vaziyet, yüz mâsumu birkaç câni için zararlara sokar. Meselâ, hatâlı bir adama müteallik, bîçare ihtiyar vâlide ve pederi ve mâsum çoluk çocukları ezmek, perişan etmek, tarafgirâne adâvet etmek, şefkatin esâsına zıttır. Müslümanlar içinde, tarafgirâne cereyanlar yüzünden, böyle mâsumlar zulümden kurtulamıyorlar.

Husûsan ihtilâle sebebiyet veren vaziyetler, bütün bütün zulmü dağıtır, genişletir. ……………………………….. İslâm dairesinde birisi dinsiz olsa, çoluk çocuğuna hiçbir cihetle temellük edilmez, hukûkuna müdâhale edilmez. Çünkü, o mâsumlar, İslâmiyet râbıtasıyla, dinsiz pederine değil, belki İslâmiyetle ve cemaat-i İslâmiye ile bağlıdır. / (Emirdağ Lahikası -1)

“Gerçek DOST, senin ebedi hayatını kazanmana yardımcı olan, sana hata ve yanlışını söyleyen, günaha girmene mani olandır.”

Vesselam.

Erdoğan Esenkal

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )