Nereden Nereye… 90 sene sonra BARLA değişiyor…

HEYECANLA BEKLENEN ‘BARLA’NIN YENİDEN İMARI’ ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR

Isparta Valiliğinin davetiyle, 9 Eylül 2015 tarihinde, çok sayıda akademisyen ve Bediüzzaman/Risale-i Nur araştırmacılarının iştirak ettiği Barla Çalıştayı yapılmıştı. Yapılan üç oturumda Barla’nın yeniden imarı için tarihi kararlar alındı.

Bir gün önceden Eğridir Kaymakamı’nın da iştiraki ile Üstad Bediüzzaman’ın Barla’daki mekânları, Barla Sıddıkları merhum ağabeylerin evleri, mezarları, camiler, karakol, tarihi mekânlar gezilerek yerinde incelemeler yapıldığı da belirteyim… Aynı gün Çam Dağı ziyaretimiz ile yerinde saha incelemesi de gerçekleşmişti.

Bir sene sonra, Eylül 2015 toplantısı meyveye durmuş, Barla hakkında müjdeli haberler gelmeye başladı…

Barla imar projeleri tamamlandı ve resmen onaylandı…

Proje çalışmalarında ve takibinde büyük hizmetleri geçen, Mimar/ Kentsel Tasarım Uzmanı Muhammed Said Uyar’ın bilgilerine başvurdum.

YAPIM ÇALIŞMALARINA 2017 YILINDA BAŞLANACAK

Muhammed Said Uyar kardeşimizin nur talebeleri ve bütün mü’minler için heyecan verici müjdeli haberleri şöyle:

“Başbakanlık Tanıtım Fonu tarafından desteklenen Isparta Valiliği ve İl Özel İdaresi tarafından yürütülen Barla Kalkınma Eylem Planı’nın yapım çalışmalarına 2017 yılında başlanacak.

“Bu yatırımlar için gereken kaynak Başbakanlık ve Kültür-Turizm Bakanlığı’ndan sağlanacak.

“Kamulaştırmalar başladı…

“Barla’nın geleneksel dokusu bozulmadan yapıları, Safranbolu’daki konak evleri gibi canlandırılacak. Devletin destekleriyle restorasyonları yapılacak yapılar, mülk sahibi değişmeden ev pansiyonculuğuna açılacak.

“Bu alanlarda sokak sağlıklaştırması da yapılacak.

“Derenin ıslahı ve dereye tekrar su getirilmesi için hazırlanan proje de valilik onayından geçti.

“Bediüzzaman Müzesi’nin de olacağı Kültür Merkezi, cami, otoparklar, ticarethaneler ve benzeri tesisler inşa edilecek.”

BEDİÜZZAMAN İLE O AN; YAN YANA; SÜRGÜN HAYATI YAŞAYACAK, HAPİS YATACAKSINIZ

Muhammed Said Uyar, projesini kendisinin yaptığı müze hakkında da şu bilgileri vermiştir:

“Bediüzzaman Müzesi için 12 Milyon TL ödenek ayrılmış durumda.

“Müzede en ileri HD film teknolojisi uygulanacak. ‘Planetaryum’ sayesinde Bediüzzaman Said Nursi ile o an; yan yana; sürgün hayatı yaşayacak, hapis yatacaksınız. Ya da 130 parçadan oluşan Risale-i Nur’un yazım sürecine şahitlik edeceksiniz.

“130 parçadan oluşan 12 kitabın yüzde 70’ini Barla’da yazmıştı. 5 dilde yayın yapılacak.

“Orijinal el yazması eserlerin de yer alacağı Müze’de Çağın Düşünürü’nün tüm hayatı anlatılacak. Çekilen acıları, eza ve cefaları göstermek istedik.

“Müze’nin yoğunluklu bölümü yerin kat be kat altında olacak. Nedeni, Çağın Düşünürü’nün hayatının büyük bir bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmek zorunda kalması.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

“Proje kapsamında ‘Elektronik Gezi Rehberi’ de hazırlandı.

“2016’da, 1926’yı yaşayacaksınız.

“Konya, Mevlana ile nasıl dünya değeri haline geldiyse; Isparta da Bediüzzaman Said Nursi ile aynı yolda ilerleyecek inşallah…”

***

BEDİÜZZAMAN BARLA’YA, MAHRUMİYETLER İÇİNDE ÖLSÜN DİYE GÖNDERİLMİŞTİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, asla tasvip etmediği, hatta karşı duruş sergilediği 1925 Şeyh Said hadisesi bahanesiyle önce Burdur’a sürgün olarak gönderiliyor. Burdur’da Risale-i Nur’un ilk sayfalarını telif etmeye başlıyor.

Nihayet, “Burada Said Nursî boş durmuyor, dini musahabelerde bulunuyor” diye, gizli din düşmanları tarafından rapor tanzim ettiriliyor. Ve burada da, “Hücra bir köşede, mahrumiyetler, kimsesizlik ve gurbet hayatı içinde kendi kendine ölür gider” düşüncesiyle dağlar arasında tenha bir yer olan Isparta Vilâyetine bağlı Barla Nahiyesine gönderilmeye karar veriliyor.

Bediüzzaman 1927’den 1934 senesine kadar Barla’da sıkı takibat altında çileli bir sürgün hayatı yaşamıştır. Said Nursi her türlü baskı ve baskınlara rağmen Barla’da asla boş durmamış, Risale-i Nur’un telifine devam etmiştir. Sözler ve Mektubat eserlerinin tamamı, Lem’alar kitabının 27. Lem’asına kadar olan kısımlar ile Barla Lâhikası, Barla meyveleridir.

Zamanın ceberut idarecileri tarafından, “mahrumiyetler, kimsesizlik ve gurbet hayatı içinde kendi kendine ölür gider”; çarpık zihniyetin neticesi olan şeytani planlarlar, tam 90 sene önce hazırlanmış ve hemen tatbikata konulmuştu…

Devran değişti…

İşte aynı Devlet, bozuk zihniyetin değişmesiyle doksan sene sonra Bediüzzaman Said Nursi ve hazineler değerindeki Kur’anî eserlerini; Risale-i Nur’u fark etti, keşfetti…

Hâzâ min fadli rabbî…

BARLA HAYATIM BENİM EN SAADETLİ GÜNLERİMDİ

Mustafa Sungur ağabeyden bir hatıra:

“1954’de Üstad Barla’ya gidiyordu. Ben, Zübeyir ağabey ve Ceylan yanındayız. Üstad gitmeyle alâkalı bir şeyler söyledi fakat ben tam anlayamadım. Zübeyir ağabeylere “Üstad beni de yanına çağırdı mı? Yanına gideyim mi?” diye sordum, onlar da anlayamamışlar.

“Ben Üstad’ın yanına gittim. Üstad beni görünce : “Yahu sen niye geldin? Ben yirmi sene evvel gezdiğim Barla’yı tek başıma gezmek istiyordum. Benim hayalim kuvvetli olduğu için yeniden o günleri yaşamak istiyordum… Barla hayatım benim en saadetli günlerimdi” demişti.” (Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-1)

BARLA KENTSEL TASARIM PROJESİ ANİMASYONU

Kaynak: Nurdan Haber