Cihâdın hikmetleri
Önce şunu tespit etmek gerekirki, eğer cihad olmasaydı İslam dini önündeki engeller kalkmazdı, engeller kalkmayıncada Allah’ın insanlığa dünyevi ve uhrevi bir reçete olarak gönderdiği bu dinde insanlığa ulaşmazdı. Cenabı Hak şöyle buyuruyor.
وَلَوْلَا دَفْعُ اللّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَفَسَدَتِ الْاَرْضُ
“Eğer Allâhu Teâlâ insânların bir kısmıyla diğer bir kısmını def’ etmeseydi yeryüzünde fesâd olacaktı ve yeryüzü, onların günâhlarından dolayı fesâda gidecekti.” ( Bakara Sûresi; 251)
Cenâb-ı Hak, cihâdı farz kılmakla, masum ve mazlumların hak ve hukukunu muhafaza altına alır. Böylece, beşerin mazlum taifesi, zalim taifesinden kurtulmuş olur. “Hulâsâtü’l-Beyân” adlı tefsîrde bu âyet-i kerîme şöyle îzâh edilmektedir:
“Harbin meşrûıyyetindeki hikmet, âlemin intizâmına neden olduğunu Vâcib Teâlâ bu âyetinde beyân etmiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak ba’zı nâsın (insanların) zulmünü, ba’zı nâsla (Müslümânlarla) def’etmemiş olsaydı; zâlimler galebe ederek, mazlûmlar perîşân olurdu. Bütün dünyâ zulümle dolar, âlem harâb olur ve yeryüzü bütün mefsedet (kötülük) içinde kalırdı. Şu hâlde muhârebeyle, fâsıkları ve kâfir ve zâlimleri kahr u tedmîrle (yok etmekle) mazlûmlara muâvenet edip, zâlimlerden onların intikámını almak ayn-ı adâlet olduğundan; fî-sebîlillâh mukátelenin, âlemin salâhına sebeb olacağında şübhe yoktur. Binâenaleyh; zulmü ortadan kaldırmak için fî-sebîlillâh muhârebenin meşrû’ olması, Cenâb-ı Hakk’ın âleme fazl u ihsânı cümlesindendir.”
Aynı konuda Bediüzzaman (RH) şöyle buyurmaktadır.
“Cihâda asker sevk etmekte elbette ba’zı cüz’î ve maddî ve bedenî zarâr ve şer olur. Fakat o cihâdda hayr-ı kesîr var ki, İslâm küffârın istilâsından kurtulur. Eğer o şerr-i kalîl için cihâd terk edilse, o vakit hayr-ı kesîr gittikten sonra şerr-i kesîr gelir. O ayn-ı zulümdür.” (Mektubat, s,43)
Cihâdın faydaları saymakla bitmez. Bu faydalardan belli başlı birkaçını zikredeceğiz.
Birincisi; İslamın yayılması önündeki engelleri kaldırmak.
İkincisi; zülmü def edip, adaleti temin etmek.
Üçüncüsü; beşerin hakkı hayatını, mal ve namus güvenliğini temin etmek.
Dördüncüsü; cihâd eden devletin halkı kenetlenir ve birbiriyle gereksiz yere dalaşmaz.
Beşincisi; cihâd neticesinde elde edilecek ganimet veya cizye ile İslam toplumunu kalkındırmak.
Allah emanet olun. İnşaallah başka bir dosyada tekrar buluşmak nasip olur.