Nurdan Haber

Haset etmenin zararlarını biliyor musunuz?

Haset etmenin zararlarını biliyor musunuz?
31 Ağustos 2018 - 9:57

Peygamber Efendimiz, 1400 yıl öncesinde uyarmışlardı. Bugünün tıbbı doğruluyor…

“Ateş odunu yakııp kül ettiği gibi haset de iyilikleri öyle yer bitirir.” Ebû Davud, İbn Mâce’de yer alan rivayeti merhum Hattad Hamid Efendi böyle yazmışlardı.

Hased edene “hasîd” denir. Karaciğerden mide spazmına, adale kasılmalarından tiklere.. birçok rahatsızlığın temelinde hased var!

Hased için “çekememezlik” de diyebilirsiniz. Başkalarına karşı duyulan hazımsızlık hissidir.

Kişi, kendisinde olmayan faziletlerden, meziyetlerden, başarılardan; kederlenir. Başkalarının maruz kaldıkları musibetlerden sevinç duyar.. Onlara bahşedilmiş nimetten huzursuzlanır, kıskanır, iç homurdanmalar yaşar.

Bir kısım psikanalizciler, haset duygusunu belli aşamalara ayırır ve şöyle bir sıralama ile ele alırlar:

  • Değişik rekabet hisleriyle dışa vuran kıskançlık;
  • Hazımsızlığa hazımsızlıkla mukabele şeklinde ortaya çıkan çekememezlik
  • Ve artarak hezeyana dönüşen haset hissi…

Potansiyel kıskançlık duygusu önceden sezilerek, hoşgörü, tahammül, kendi meziyet ve mevhibelerine yönlendirmek suretiyle terbiye edilebilir. Hasete dönüşmesi önlenebilir.

Falancadaki hasedin -kem nazar dışında- kıskanılan kimseye hiçbir zararı yoktur, olamaz da.

Hasedin zararı, hâsidedir.

Çok kötüdür. Kıskançlık, kıskanılandan daha çok kıskananın işini bitirir. Kinle, nefretle homurdanır durur; Hakk’ın teveccühlerini içten içe sorgular.. Duaya inanıyorsa, kıskandığı kimseye beddua eder; hatta büyüye başvurur. Kahırlanır ve kendi hayatını çekilmez bir azaba çevirir.
Haset artık neredeyse onu; bütün iyiliklere, güzelliklere sövüp sayan bir saldırgan hâline getirir.

Eskiler bu hale “dâü’l-udâl” derlerdi. İflâh olunmaz bir sağlık sorunu olarak görürlerdi. Gerçekten bugün modern bilim, haset illeti ile dolu bir beynin kumanda ettiği vücudu normal çalışma seyrinden çıkararak değişik hastalıkların patlak vermesine sebep olduğunu ortaya koydu. Karaciğerden mide spazmına, adale kasılmalarından tiklere sayılamayacak kadar çok rahatsızlığın temelinde bu ruhî bozukluğun yattığı anlaşıldı.

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in uyarılarındaki hikmeti bugünün modern tıbbı da teslim ediyor. Psikolojinin “p”sinden bîhaber dünyada; Efendimiz, insanlara dünya ve ahiret saadet ve sağlığının şifresini tebliğ ederken şöyle buyuruyorlardı:

“Hasetle iman bir kalbde beraber bulunmaz.” (Nesâî)

“Ateş odunu yakıp kül ettiği gibi haset de iyilikleri öyle yer bitirir.” (Ebû Davud, İbn Mâce)

“Benim ümmetime de geçmiş milletlerin hastalıkları bulaşacaktır; o hastalıklar, şımarıklık, küstahlık, servet çokluğuyla övünme, birbirine sırt dönüp uzaklaşma ve çekememezlikti.” (Taberânî, Hâkim)

“Hasede girmedikleri sürece insanlar hep hayırla oturur-kalkarlar.” (Taberânî)

Efendimiz’den daha pek çok rivayet var. Onlarda da suizandan uzak durma vurgusunda bulunur ve hasedin tehlikesini hatırlatırlar. (Buhârî, Müslim, Ahmed b. Hanbel)

Ayrıca “Zinhâr dedikodu ile ömür tüketmeyin; başkalarının kusurlarının takipçisi olmayın; birbirinize karşı çekememezlik ve kıskançlığa girmeyin ve sakın sakın kin gütmeyin.” (Buhârî, Müslim) buyuruyorlar.

Gıpta edin, hased asla!

Gıpta etmek de imrenmektir. Fakat imrenilene sahip olana karşı çekememezlik taşımaz. “Onun var da benim niye yok..” kıskançlığı yoktur. Sadece “Ah keşke benim de olsa..” içtenliği ile süslüdür.

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )