Nurdan Haber

Bediüzzaman’ın vefası ve Talebelerini Müdafaası!

Bediüzzaman’ın vefası ve Talebelerini Müdafaası!
Dr. Mehmet Rıza Derindağ( mehmetriza@nurdanhaber.com )
24 Nisan 2020 - 15:55

Hz. Nur Üstadın her vasfı, her hali, her kelamı, her inceliği hakikaten faziletefşandır. Onun takvası, zühdü, istiğnası, iktisadı, zekaveti, nezaketi, nezafeti, zerafeti, feragatı, salabeti, mücahedesi, sebatı numune-i imtisaldir, taklidi bir hayli zordur, kendisine mahsus ulvi seciyyeleri kendisini görenler, bilenler ve okuyanlarca malumdur. Hz. Said Nur’un en mümtaz hasiyetlerinden birisi de dava arkadaşlarıyla olan merbutiyeti, onlarla olan samimiyeti, alakası, duası, ve yeri geldiği zaman onları müdafası! Hem de ne müdafaa! Gerek hayatında gerekse yazılarında bir talebesinin aleyhine gıybetini, dedikodusunu duyduğunda ateşini bir şiddet ve hiddetle reddetmesi ve o talebesini her ne pahasına olursa olsun müdafa etmesi akılları hayrette bırakan bir vefa örneğidir. Bunun misali yüzlercedir. Bir iki numunesini arzedeceğim;
Mesela kendisine Barla’da hizmet edenlerden Sıddık Süleyman ve arkadaşlarını müdafası;
“….Süleyman’da sadakatla beraber esaslı bir ihlâs gördüm. Evet bu günlerde insafsız insanlar, onun şeref ve haysiyetini kıracak derecede, hakkında işâalar izhar ettikleri zaman, ona teselli nevinden dedim ki: “Sana bir su-i şöhreti takmakla riyadan kurtulursun.” O da kemâl-i sürur ve ciddî bir surette o teselliyi kabul etti. …
Her ne ise… Ben bu köyde ümid etmiyordum ki, benim en ziyade itimad ettiğim ve tam ahlâklarına ve diyanetlerine kanaat ettiğim Mustafa Çavuş, Süleyman Efendi gibi kardeşlerimi TENKİD etsinler. Zannederdim ki, ben gittikten sonra, burada benim yerimde, bana ettikleri hürmeti onlara edecekler. Ümidim budur ki, köy halkının yüzde doksanı onların kıymetini takdir edecekler. Birkaç insafsızlar tenkid ededursunlar, o tenkidlerden ne çıkar. BUNLARA İLİŞMEK DOĞRUDAN DOĞRUYA BANA İLİŞMEKTİR. Bana hizmet eden mezkûr kardeşlerim, hiçbir maddî menfaati düşünmeyerek ve kabul etmeyerek ve bilâkis kendi keselerinden bana ve misafirlerime bakıyorlar….
….
Ben de dedim: “Sana iyidir, hizmet-i Kur’ân’a zarardır. Onun için hakikat-ı hâli beyan ediyorum, tâ ehl-i bid’a bilsin ki, ihlâs ile Allâh için çalışıyorlar.”
Barla Lâhikası/203

Hazret-i Üstâdımızın talebelerine karşı vefası ve onları müdafaa hususunda gösterdiği alicenabane etvarı hakikaten neslimiz için numune-i imtisaldir. Küçücük bir menfaat karşısında dava arkadaşlarını satabilecek tıynetlere de güzel birer derstir! Hz. Said Nur bilhassa hususî hizmetinde bulunmuş zatlara karşı bu vefadarlık, sadakatkarlık ve koruyuculuğu kemalin zirvesindedir.
Hüsnü Bayramoğlu Ağabey de zaman zaman derslerde “kardeşim Hz. Üstadımız başkalara bakmamış, başkalarla alakadar olmamış, ami bir talebesini velilere, zenginlere, makam sahiplerine tercih etmiş, istese etrafına kimleri toplardı ama o ben sizlere kanaat ettim diyor!” diye hakikaten halen de Nur Üstadımız talebelerini herkese tercih ettiğini izhar etmiştir.
Hz. Üstad Sıddık Süleyman’da olduğu gibi kitabi bir surette talebelerini müdafa ettiği gibi bazen lahikalara da geçmeyen hususi mektuplarla da onların ehemmiyet ve kıymetini ifade etmekten ve bazen de gelen ziyaretçilere anlatmaktan geri durmamıştır.
Mesela merhum Zübeyr Gündüzalp Ağabeyimiz şu meseleyi mevzumuzla alakalı nakletmiştir ;
“Üstâd’ımız Afyon hapsinden çıktıktan sonra, yeniden Emirdağ’a geldiğinde ben de yanında hizmetindeydim. Bir gün faytonla bir sabah faslında Emirdağ’ın haricine çıkıyorduk. Bir köprünün tam yanına geldik. Burada bir adam önümüze çıktı, geldi Üstâd’ımızın elini öpdü.. ve “Hocam!” dedi. “Mehmet Çalışkan münafıklık yapıyor.. Size yanlış bazı şeyler aktarıyor..” der demez, Üstâd’ımız öyle bir hiddetle, elini tabancaya atar gibi yaparak: “Seni şimdi gebertirim!.“ diye bağırdı.
Adam Üstâd’ın bu hareketine karşı sapsarı kesildi ve tirtir titremeye başladı. “Sür faytonu!” dedi bana. Öylece geçtik, gittik.

Bir diğer misal ise Maraş’lı Ramazanoğlu Ağabeyin hatırasıdır;
“… Üstâd Hazretlerini ilk ziyaretim 1950 yılında olmuştu. Huzur-u âlilerine girdiğimde elini öptüm, oturdum. Üstâd:
Nereden geldiğimi sordu. İstanbul’dan geldiğimi söyleyince; büyük bir çeviklikle doğrulup karyolanın ortasına oturdu:
“İstanbul’da talebelerime işkence ediyorlarmış.. söyle, ne biliyorsun.” dedi. Ben, bir şey bilmiyorum efendim, bir şey duymadım.. dedim.
“Benim etimi cımbızlarla çeksinler, talebelerime dokunmasınlar!” dedi.
Yine bir gün İstanbul’dan bir Zat Üstadımızı ziyarete geliyor ve Ahmet Aytimur Ağabeyi şikayet ediyor, daha doğrusu şikayete yeltenir yeltenmez Mübarek Üstadımız “kardeşim ben Aytimurun ne yaptığını biliyorum, malumatımla yapıyor” diye o zatı susturuyor ve ekliyor “Ben Aytimuru on şeyhulislam’a değişmem!”

Yine bir şehirden bazıları Hz. Üstadımızın hususi hizmetkar ve varislerinden Zübeyir ve Sungur ağabey aleyhine şikayet ettiklerinde “hiç mümkün mü Zübeyir Sungur benden hariç bir iş yapsınlar” diyerek sonra hizmetinde bulunan (Tahiri, Zübeyir, Sungur, Hüsnü, Ceylan, Bayram) onlarla konuşanı benimle konuşmuş kabul ediyorum!” diye lahika ile de beyan etmişlerdir.

İşte Nur Üstadımızın talebeleri ve bilhassa hususi hizmetkarlarına karşı vefası, sahabeti, manevi muhafazası böyleydi. Bunların aleyhinde olmaktan, gıybetlerini yapmaktan tirtir titremek elzemdir. Hz. Nur Üstadımızın “benim hizmetkarlarımın gıybetini yapanların akibetlerinden endişe ederim” demesi çok manidardır. Zira bu zatları tezyif Allah muhafaza etsin Hz. Said Nur’un intihabını tenkid manası taşır…

Dr. Mehmet Rıza Derindağ

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )